Ünlü oyuncu Özgür Çevik'in annesi Nihal Çevik, doğuştan polikistik böbrek hastasıydı. Her iki böbreğinde de çok fazla kist vardı ve onlar giderek büyüyünce böbrekleri işlevini yapamaz hale geldi. Doktorlar artık nakil olması gerektiğini söyleyince eşi Zeki Çevik kendi böbreğini vermek istedi. Yapılan tetkikler sonucunda eşinin böbreğini veremeyeceği anlaşılınca kardeşim dediği 30 yıllık dostu Fatma Bengüşat, hiç düşünmeden böbreğini vereceğini söyledi.
Geçtiğimiz yıl 30 Ekim tarihinde Memorial Hizmet Hastanesi Organ Nakli Sorumlusu Op. Dr. Mert Altınel tarafından gerçekleştirilen başarılı nakil operasyonuyla Nihal Hanım hem sağlığına hem de bir kız kardeşe kavuştu. 30 Ekim'i ikinci doğum günü olarak kutladığını ifade eden Nihal Çevik, "Ameliyattan çıkar çıkmaz birbirimizi görmeye gittik. Şu an çok iyiyiz. Zaten kardeş gibiydik ve çok yakındık ama artık onun bir parçasını taşıyorum ve kardeşliğimiz daha da pekişti. Önce canım arkadaşıma sonra da Memorial Hizmet Hastanesi'ne, ameliyatımda emeği geçen tün sağlıkçılarımıza çok teşekkür ediyorum. Kendimizi evimizde gibi hissettik ve süreci çok rahat atlattık" dedi.
"İKİ BÖBREĞİM VAR BİRİ BENİM BİRİ DE SENİN"
Arkadaşı Nihal Hanımın yaşadığı sağlık sorunlarını hep gördüğünü ve onu kaybetme korkusu yaşadığını dile getiren Fatma Bengüşat, "Son anları beni çok üzdü. Ama hiç tereddüt etmeden 'Nihalcim üzülme benim iki tane böbreğim ve biri benim biri de senin. Hiç korkma tutacak ve bu böbrekler ikimize de yeter' dedim. Şu an hiçbir sıkıntım yok, çok kolay oldu. Başına gelmeyen bilmiyor ama 18 yaşını geçmiş herkes organ bağışında bulunabilir. Herkes korkmadan bunu yapabilir çünkü ben yaşadım ve şu an normal hayatıma devam ediyorum. Günlük işlerimi rahatlıkla yapabiliyorum. Hiçbir şey kaybetmedim ama bir hayata can vermiş oldum" şeklinde konuştu.
"OĞLUM HAKKINI HELAL ET KARDEŞİNE İYİ BAK"
Annesinin hastalık sürecinin çok zor olduğunu ve kaybetme korkusu yaşadığını ifade eden Özgür Çevik, "Fatma teyzemin yaptığı şey çok yüce. Öncelikle aileden isteniyor ve ben de adaydım ama Fatma teyzem hiç düşünmeden vermek istedi ve bu inanılmaz mucizevi bir şey. O süreçte her gün hastanedeydik. Annemin peyderpey gözümüzün önünde acı çektiğini görüyorduk. Genetik olduğunu da biliyorduk bende yok kız kardeşimde de var bu sorun.
Ben de artık bir böbreğim kız kardeşimin diyorum. Her ihtimali düşünüyorduk. Annem ameliyata girerken 'Oğlum hakkını helal et kız kardeşine iyi bak' dedi bana. O cümle o ana kadar düşünmemeye çalıştığınız şeyi yüzünüze vuruyor. Ama çok şükür şu an sağlıklı ve yanımızda. O yüzden herkes bir başkasına hayat vermek için organ bağışında bulunsun" dedi.
"BEDEN TOPRAK OLMADAN ÖNCE BİRİNE HAYAT VERSİN"
İnsanların empati kurarak organ bağışında bulunmaları gerektiğini dile getiren Özgür Çevik, şöyle devam etti: "Vefatın acısıyla insanlar tereddüt ediyor olabilirler ama belki de yaralarını böyle sarabilirler. Bu acıya acı katan bir şey değil tam tersi bir ilaç. Ben de başıma geldikten sonra çok net bir şekilde anladım ama insanların bu konuda önceden aydınlatılması lazım.
Beden toprak olmadan önce başka birine hayat verebiliyor. Bazı organlarımızı canlıyken de verebiliyoruz. Eğer bir insanın hayata dair bir inancı varsa çok yüce bir şey katacaktır hayata. Madem ölümden sonra hayata inanıyoruz o zaman birilerine hayat verelim. Organı alan kişi için sonraki süreç biraz daha zor bir süreç ama veren için ameliyattan sonra hayatında hiçbir değişiklik olmuyor. İlaç bile kullanmıyor hiçbir şey kaybetmiyor."